Sevgili #DoğanCüceloğlu Hoca, #BaşarıyaGötürenAile kitabında kendi oğlu ile arasında geçen bir anektodu anlatır. Oğlu, bir liselerarası basketbol maçında kaçırdığı son şut ile takımının şampiyonluğu kaybetmesine sebep olur. Oğlunun hayal kırıklığını ve moral bozukluğunu tahmin edebilirsiniz.
Doğan Hoca, uzmanlığı sayesinde sorduğu kritik iki soru ve arkasından verdiği önemli bir tavsiye ile ile hem oğlunu teselli etmiş, hem de geleceğe dair motivasyon kaybını önlemiş olur.
Soru şu : ” Oğlum, bu oyunu oynarken elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettin mi? Ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken coşkulu ve şevkli miydin?”
Kitapta anlattığı ve yıllar önce, “şans” diye adlandırdığım bir sokak karşılaşmasında sınav döneminde olan kızıma da vermiş olduğu tavsiye ise şu:
” Her durumda senin denetimin altında olan iki temel faktör vardır; elinden gelenin en iyisini yapmak ve bunu coşkuyla yapmak. Eğer, elinden gelenin en iyisini coşkuyla yapmaya devam edersen, eninde sonunda başarılı olursun.”
İşte bu anlatımın güzel bir örneği, hiç ummadığım bir yerde, sokakta, bir metro istasyonunun girişinde bulunan simit tezgahında karşıma çıktı. Zaten bazen aradığımız şeyi hiç ummadığımız yerde bulmaz mıyız? Uzunçayır metrobüs durağından, Ünalan metro istasyonuna geçişte yer alan simit tezgahını işleten ve işlerini gerçekten severek, şevkle ve istekle yapan bu gençler, son dönemde “iş motivasyonu” ve “başarı” konusunda karşıma çıkan en güzel örneklerden biri oldu.
Öncelikle, hepimizin kavrulduğu bu yaz sıcaklarına rağmen sabahın erken saatlerinden akşama kadar bir dakika arı gibi çalışıyorlar. Tezgahları her zaman taze simitler, çeşit çeşit açma, poğaça, sandviçler ile dopdolu oluyor. Buraya kadar normal sayılır.
Şimdi fark yaratan şevk kısmını anlatayım. Müşterilerini, müthiş güler yüzle, içten bir “Günaydın” ile karşılıyorlar. Mutlaka hal hatır soruyorlar. Simit, açma, poğaça alana “Çay da alır mısınız?” diye sormayı ihmal etmiyorlar. Paket alıp gideni, “iyi çalışmalar, hayırlı işler” temennisi ile uğurluyorlar. Özellikle, hafta başında Pazartesi sendromunu atlatmak için ilaç gibi geliyorlar. Son derece hızlı ve pratik olmalarına rağmen, tezgahın önünde ufak kuyrukları her daim gözlemleyebilirsiniz.
Genel alışkanlığımız, motivasyon konularını, kurumsal hayattan, kariyer basamaklarını hızla tırmananlardan, üst düzey yöneticilerden, sosyal medya yüzü olmuş konuşmacılardan ve büyük başarılar elde etmiş sporculardan örnekler ile dinlemek ve okumak üzerinedir. Belki bu yazdıklarım, bazılarınıza sıradan ve basit bir örnek olarak görünebilir. Ancak, unutmayalım ki;
* Her kim işini severek ve isteyerek yaparsa, motivasyon ve başarı peşinden gelir.
* Başarı illa ki “büyük sonuçlar” demek değildir. Yaptığınız iş her ne olursa olsun, o işi daha iyi yaparak, bir üst seviyeye taşımanız önemli bir “başarı”‘dır.
* Başarı örnekleri hayatın her yerinde, her anında karşımıza çıkabilir. Kim bilir, belki bugünün ilham verecek örneği sizsinizdir.